üç günde bitirdiğim 24 bölümlük bir anime. cinayet, dostluk, devrim... yer yer hüzünlendiren ama çoğu zaman aksiyon ile götüren bi anime.
animeyi izleme sebebim
esdeath adlı karakterimizi çok seven birinin sıkça önermesiydi. animeyi izledikten sonra en sevmediğim karakter ise esdeath oldu. sadece kötü, bir sebebi yok. bir hikayesi yok. doğuştan kötü gibi bir hikayesi de yok. sadece babasının söylediği bir cümleyle bütün hayatını şekillendirmiş dandik bir kötü karakter var elimizde. tatsumi abimiz klasik bir anime erkeği. hafif salak çokça iyi. gece akıncılarının üyelerinin hikayeleri hoştu ben sevdim şahsen. sadece kesme, biçme, adam öldürme olsa izlemezdim.
bu noktada
chelsea'ye ayrı bir parantez açmak isterdim ama spoiler olur. bu animede göz dolduran ve en sevdiğim karakter kendisi oldu. kendisini şu satırlar ile anmak isterim;
''kaderimiz buymuş bizim
el yaşamış biz ölmüşüz
kimi susmuş kimi yitmiş
biz aşk içinde kalmışız
o emekler hiç mi reis
adam olmak suç mu reis
bilmesinler allah bilir
bu da geçer hey koca reis''
ayrıca chelsea'nin hikayesinin sonunun
aris velouchiotis'in hikayesinin sonuyla benzerliği de beni çok fena yakaladı. neyse... game of thrones'un anime versiyonu gibiydi. bunun neyse ki sonu güzeldi.
buradan son söylemek istediğimse: esdeath... işte adamı böyle sikerler...